Pazar , 28 Nisan 2024
HABERLER
ANASAYFA / Benim Köşem / Büyük Emekler Karşılığında Uzun Süren Sonsuz Başarı “YAZICI MAKİNA”

Büyük Emekler Karşılığında Uzun Süren Sonsuz Başarı “YAZICI MAKİNA”

YAZICI MAKİNA Hakkında Detaylı Bilgi İçin: www.yazicimakina.com.tr

Büyük Emekler Karşılığında Uzun Süren Sonsuz Başarı “YAZICI MAKİNA”
ADEM YAZICI

Samsun’un Tekkeköy İlçesi Çınaralan Köyü’nde 1965 yılında doğdum Babam çiftçiydi. Aslen köküm göçmen. Dedelerimiz Selanik’ten gelme olduğu için anne ve babamız bize hep doğruluğu öğretti. İlkokulu Samsun’da okudum. Maddi imkansızlıklar nedeniyle daha fazla okuyamadım. Babam beni Samsun’da çok ünlü bir ustanın, Ali Osman Onar’ın yanına çırak olarak verdi. Samsun’da 9 yıl çıraklık yaptım. Daha sonra askere gittim. Askerlik dönüşünde İstanbul’a yerleştim. Burada çeşitli şirketlerde kaynakçı olarak çalıştım.
 Makine işine, 1986 yılında 60 metrekare alanda ve sadece kendi sermayemizle başladık. O günün şartlarıyla 300-500 gibi bir rakamla, el matkaplarıyla başladık. Çok büyük zorluklar ile bu firmayı buralara getirdik. Şu anda yaptığımız işin Türkiye’de rakibi yok. Rakiplerimiz İtalyanlar, Almanlar, Fransızlar… Türkiye’de yaptığımız ambalaj makinaları 40 binin üzerindedir. 70 ülkeye ihracat yapıyoruz. Çocuklarımız üniversiteyi bitirdi. 2.nesle doğru yavaş yavaş devredeceğim.
Yavaş yavaş profesyonelliğe dönüyoruz. Kızım Selin Yazıcı Karagöz ihracatın başında yer almaktadır. Oğlum Selahattin Yazıcı mekatronik mühendisi olup işin başında ve öz yeğenim Adem Yazıcı elektrik-elektronik mühendisi olarak işin başındadır.
Yurtdışında da markayız. Bira sektörü, su, meyve suyu, pizza kutusu, paketleme, bakliyat, strafor, araba camı, tetrapack, kefir, akü paketleme, mobilya aerosol, kimyasal ürünler ve diğer çeşitli ürün gruplarını overlop sistem tam otomatik, yarı otomatik ve manuel olarak makinalarımızı üretmekteyiz. 4 paketten başlayıp 250 paket 1 dakikada kapasiteli makinalarımız hızla 40 yıldır üretmekteyiz.
Firmamızda 55 kişi çalışıyor. 53 tanesi Samsunludur. Özellikle, Samsunluları tercih ediyoruz. Burası bir aile şirketi, patronluk yapmıyoruz. Kardeşlik yapıyoruz. Kendi memleketim benim için önemlidir. Çalışanlar da benim için çok önemlidir.
Şu anda biz 10 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyoruz. Bir de su fabrikasıyla ilgileniyorum. Büyük bir ihtimalle su fabrikası kuracağım. Adı da yine Yazıcı Makine olacak. Gebze tarafında 30 dönüm yer aldık. 20 bin metrekare kapalı alanda yine bu işi yapmayı düşünüyoruz.
Halen 1930’lu yıllarda ki gibi ticaret yapıyoruz. Piyasaya borcumuz yoktur. Piyasada ismimiz çok temizdir. Herkes bize mal satmak için kapımıza gelir. Bizde herkesten mal almayız. Biz markayız. Yaptığımız işlerin arkasındaki çalıştığımız firmalar, Türkiye’nin bir numaralı firmalarıdır. Altınkılıç’daki 250 paket dakikada 5 makinemiz çalışmaktadır. Herhangi bir pazarlamacımız yok. Buradan gelip alıyorlar.
Hayatta zorluklar insanları bazı şeylere iter. Ben burada kaynakçı iken evlendim. Bir tane kız çocuğum dünyaya geldi. Çocuğuma bakamayınca, para yetmeyince ek iş aramaya başladım.Ben Samsun’da sandalye ve divan yapan bir insanın yanında yetiştim. Tabi iş ararken Eczacıbaşı’nda bakırcı olarak çalışacak eleman arandığını duydum. Biz de, bakırcı olarak gittik, imtihana girdik. Bizi çok başarılı buldular ve işe aldılar. O zamanın parasıyla 55 lira maaş alırken, birden 200 lira maaş verildi. Ben de o tarafa gittim.
Almanya’da Uluslararası Ambalaj Fuarı yapılıyordu. Almanya’daki o fuara gittik. Eczacıbaşı için bu ambalaj makinalarını almamız gerekiyordu. O günkü şartlarda bu makine 38 bin Mark’tı. Bizim oradan 10 tane makine almamız gerekiyordu.  Bülent Eczacıbaşı bizi aradı. Hangisini beğendiniz diye sordu. Ben dedim ki bu makinalardan bir tane alalım. Bu makinayı ben toplarım. Bunda bir şey yok dedim. İnanmadılar tabi 38 bin Mark’a bir makine getirttiler. Bende bir hafta içinde makineyi burada yaptım. Yani 38 bin Marklık makineyi burada sadece 3 bin mark’a mal ettik. Daha sonra firmaya 90 makine daha yaptım. Eczacıbaşı’nın takımhanesinde yaptım. Beni yetiştiren ustamdan aldığım bilgi ve beceriler sayesinde. Tabi, bu makineyi yapınca Eczacıbaşı beni ödüllendirdi. Bir senelik maaş verdiler. Ben de bu parayı bankaya yatırdım. Tabi, bu 90 tane makineyi yapınca, ben bu işi yaparım düşüncesi oluştu bende.
Kardeşimle bir gün otururken biz bu işi yapabiliriz ve satarız diye düşündük. O da dedi ki biz hayatımızda hiç kumar oynamadık abi, ama bir kez oynayalı dedi. Tabi ki param olduğunu bilmiyorlar. O zaman dört tane memurun maaşını alıyorum. Ben bunu başmühendise söyleyip, bu olay Bülent Eczacıbaşı’na gidince İhsan Bey beni odasına çağırdı. Neden bizden ayrılıyorsun dedi. Ben de, bu işi yapacağım bana ekmek olacak ve kaç insana daha ekmek vereceğim dedim. O da tamam gece de burada çalışır mısın dedi. 70 metrekarelik bir alanda iş yerimizi kurduk. Kendim kestim ve kıvırdım. Sonra pazarlama işine çıktım. Firmamızı 1986 yılında kurduk ve 1992 yılına kadar emekledik. Ruslar gelince, bizim ekonomimizi Ruslar sağladılar. Ruslara inanılmaz mal satmaya başladım. Tabi bu arada da boş durmadık. Irak, Suudi Arabistan, Afrika, Suriye, İran… Makine satmak için buralara gitmeye başladık. Sonra bu makinaları geliştirmeye başladık.  Bizim bu makinelerimizin projesi ve tasarımı tamamen bana aittir. Bunların yazılımını Elektronik mühendisine ben anlatıyorum. Biz bunu Türkiye’de gerçekleştiren ilk firmayız. Son dört yılda firmanın teknolojisine inanılmaz yatırım yaptı. İtalyanların, Almanların yaptığı makinaları yapmaya başladık. Bunun için 5 milyon altyapı için harcadık. Yanımda çalışan çocuklar Samsunlu, yanımda çalışan yabancı yoktur.
Bu işi buraya getirirken şuna inandım. Günde 18 saat çalışıyorum. Dürüst, doğru, kaliteli, ve temiz iş yapan herkes başarıya ulaşır. Şu anda 56 yaşındayım. Ama hala kendimi 20 yaşında hissediyorum. İnsanlar maaş alırken, bereket versin demesini çok isterim. Birinin işyerine günaydınla girmesini istemem. Selamünaleyküm demeyecek olan adamı dışarı çıkartırım. Selam ver öyle gir derim. Bana bu abdesti bana Ali Osman Onar ( Allah rahmet eylesin ) ustam öğretti.
Ben Samsun Moda Kuyumcu’nun bitişiğinde onun atölyesinde yetişmiş bir adamım. Ustamın Samsun’da bir çırağı daha var. O da Samsun Makine Sanayi’nin sahibi. O da Ali Osman ustanın çırağı, ben de onun çırağıyım. Bundan da gurur duyuyorum. İşte siz de görüyorsunuz, burada resmi asılı duruyor.
Biz Yazıcı Makine olarak binalarıyla, teknoloji ve makine ve ekipmanlarımızla 50 milyonluk yatırım yapmış bir firmayız. Şimdi de Gebze tarafına yatırım yapacağız, pandemiden ötürü bu planımızı şu anlık ertelemiş bulunmaktayız.
Biz sigortasız tek bir insan çalıştırmıyoruz. 1 personelin toplam maliyeti aylık 8.500 tl’dir. 20 yıldır 1 gün bile tatil yapmadım. Sadece annemi ve babamı görmek için ayda iki gün Samsun’a gelir, üçüncü gün geri döner, İstanbul’daki işimin başına gelirim.
Yazıcı Makine’nin en önemli özelliği;
Öncelikle kaliteli iş üretmek. Yaptığımız işi bizzat kontrol etmek. Ürettiğimiz makineleri hangi ülkeye satarsak, satalım ilk 20 firmanın arasındayız. Şikayet alınmayan bir firmayız. Yani sattığımız malın arkasındayız.
Yazıcı Makine alarak 40 yıldır büyük bir özveriyle çalışmaktayız. Gittikçe güçlenen genç ekibimizle daha nice işler başarmayı hedefliyoruz. 2020-2023 ihracat hedeflerimiz 10 milyon doların üzerine çıkarmaktır. Yeni teknik makinalar, teknolojik makinalar her gruba, her sektöre, her ürüne hitap edecek şekilde üretmeye devam etmekteyiz. 40 yıllık tecrübe 80 ülkeye ihracatla dünyanın her yerindeyiz. Bayrağımızı bir ülkede daha nasıl dalgalandırırız düşüncesiyle adımlarımızı sağlam atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz.


 

0 YORUM

YORUM YAPIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAŞLIKLAR